Dubai’de Yaşamak: Göç, İş, Kira ve Yatırım Fırsatları Üzerine Kapsamlı Bir Rehber
Dubai, son yıllarda sadece turistlerin değil; kariyer hedefi olan profesyonellerin, girişimcilerin, yatırımcıların ve ailelerin de ilgisini çeken bir şehir haline geldi.
Gökdelenleri, sıfır vergi avantajı, lüks yaşam tarzı, güvenli ortamı ve sunduğu iş fırsatlarıyla, Türkiye’den de yoğun göç alıyor. Peki Dubai’de yaşamak isteyen biri için mutlaka bir gayrimenkul yatırımı yapmak şart mı? Yoksa alternatif yollar da mevcut mu?
Aslında cevap oldukça net: Gayrimenkul yatırımı şart değil. Dubai’ye yerleşmenin, çalışmanın ve yaşam kurmanın birden fazla yolu var.
Örneğin, ben de Dubai’ye ilk olarak kurumsal bir pozisyonda iş bularak geldim. Beş yıl boyunca bu şekilde çalıştım ve burada oldukça fazla Türk’ün de benzer yollarla geldiğine şahit oldum.

İş Bularak Gelen Türkler ve Göç Süreci
Özellikle Türkiye’den iş bularak Dubai’ye gelen önemli bir kitle mevcut. Bunun dışında, turist vizesiyle gelen ve iki ay boyunca burada iş arayıp bulan birçok kişi de var. Buranın sisteminde turist vizesi çoğunlukla 30 veya 60 gün olarak veriliyor.
Bu süre içinde birçok kişi, çevre edinip iş fırsatlarını araştırıyor ve genellikle Türk şirketlerinde iş bularak buradaki yaşamına kalıcı şekilde devam edebiliyor.
Birçok şirket, uygun adaylar için çalışma vizesi başvurusunda bulunarak bu süreci kolaylaştırıyor. Böylece, geçici olarak gelen bir kişi, birkaç hafta içinde yasal bir çalışma ve oturma izniyle burada yaşamaya başlıyor.
Çalışma vizeleri genellikle iki yıllık sürelerle veriliyor ve bu süre dolduğunda kolayca yenilenebiliyor. Yeni bir işe geçmeniz durumunda da vize süreci yeniden başlıyor; yani sistem esnek bir şekilde çalışıyor.
Alternatif Yollar: Şirket Kurarak Ya da Özel Alanlardaki Başarılarla
Buraya yerleşmek isteyenler için bir diğer seçenek de şirket kurmak. Özellikle serbest meslek sahipleri veya girişimciler, belirli lisanslarla kendi şirketlerini açarak oturma izni alabiliyorlar. Bu yöntem, yatırım yapmadan ama bağımsız bir yaşam kurmak isteyenler için ideal.
Ayrıca, bilim, sanat veya spor gibi özel alanlarda yeteneği olan bireyler için Dubai hükümeti vatandaşlık ya da uzun vadeli oturum izni gibi ayrıcalıklı imkanlar sunabiliyor.
Örneğin, son dönemde başarılı milli sporcuların veya uluslararası ödül almış sanatçıların burada kalıcı yaşama hakkı elde ettiklerine sıkça rastlıyoruz.
Yaşam Giderleri: Aileler İçin Dubai’de Günlük Hayat
Dubai’de yaşamayı düşünenler için ilk dikkat çeken konu kira oluyor. Şehir merkezinde, özellikle Marina, Downtown, JBR gibi popüler bölgelerde kiralar oldukça yüksek.
Ancak daha iç kesimlerde, örneğin Al Furjan, JVC, Dubai Silicon Oasis gibi mahallelerde yeni sitelerde uygun fiyatlı ve kaliteli yaşam alanları bulmak mümkün.
1+1 daireler için ortalama aylık kira 6.000–7.000 AED civarında seyrediyor. Kiraların yıllık olarak peşin ödendiği sistem oldukça yaygın. Bu da, Dubai’ye yeni taşınan kişiler için başlangıçta büyük bir bütçe gerektirebiliyor.
Ancak bu durum, kişileri alternatif çözümlere yönlendiriyor. Bunlardan biri de düşük peşinatlarla gayrimenkul yatırımı yapmak.
Ayrıca çocuklu aileler için burada yaşam oldukça pratik. Türkiye ile kıyaslandığında çocuk bakıcılarının ücretleri oldukça düşük. Filipinler, Türkmenistan, Özbekistan gibi ülkelerden gelen bakıcılar, genellikle aylık 2.000 AED’den başlayan fiyatlarla çalışıyor.
Evlerin birçoğunda “maid room” yani bakıcı odası bulunuyor. Bu durum, çalışan ebeveynler için büyük bir kolaylık sağlıyor. Özellikle küçük çocuklu aileler için, gündüz bakım ihtiyacı Dubai’de ekonomik ve güvenilir şekilde karşılanabiliyor.
Türk topluluğu da burada oldukça dayanışma içinde. WhatsApp grupları sayesinde bakıcı, ev, okul veya iş gibi konularda hızlıca tavsiye alabiliyor, deneyim paylaşımı yapılabiliyor.
Kira mı, Yatırım mı? Hangisi Daha Avantajlı?
Burada ilk kez yaşayacak biri için en sağlıklı yöntem, başlangıçta kiralık bir evde yaşamak. Bu, hem şehri tanımak hem de bütçenize en uygun yaşam alanını belirlemek açısından çok değerli.
Benim de deneyimlediğim gibi, ilk yıl kiralık bir evde kalmak hem çevre edinmeyi hem de doğru yatırım fırsatını yakalamayı kolaylaştırıyor.
Birçok kişi kısa bir süre içinde çevresini genişletiyor, hangi projelerin ne kadar değer kazandığını anlıyor ve beğendiği bölgelerde yatırım yapıyor.
Burada düşük peşinatlarla (%20–%40) gayrimenkul sahibi olmak mümkün. Üstelik bazı projelerde peşinatsız ya da çok düşük taksitli modeller de mevcut. Bu da ev sahibi olmayı oldukça erişilebilir kılıyor.
Özellikle “ortak yatırım modeli” gibi yöntemler sayesinde birkaç kişi bir araya gelerek, lüks projelerde yatırım yapabiliyor.
Bu sistem, Türkiye’de çok yaygın olmasa da Dubai’de oldukça işlevsel ve güvenilir. Üstelik devlet güvencesi altında sunulan projelerde, tapular şeffaf şekilde veriliyor ve kiraya verildiğinde yıllık %7–%12 arasında getiri sağlanabiliyor.
Ulaşım ve Araç Sahibi Olmak: Türkiye’ye Göre Şaşırtıcı Farklar
Dubai’de yaşam maliyetlerinden biri olan ulaşım ise Türkiye’ye kıyasla oldukça avantajlı. Örneğin, Türkiye’de sattığım 2019 model araçla burada 2022 model aynı araçtan iki adet alabiliyordum.
Üstelik üstüne ciddi bir miktar para da kalıyordu. Araçlar vergisiz satıldığı için fiyatlar çok daha uygun.
Sıfır model bir aracı 50.000 AED’ye almak mümkün. Biz geçtiğimiz aylarda 2025 model bir Suzuki satın aldık. Yarı peşin, yarısı krediyle.
Aylık kredi ödemesi sadece 500 AED civarındaydı. Bu da yaklaşık 5.000 TL gibi bir rakama denk geliyor. Türkiye’de böyle bir arabayı almak hem çok pahalı hem de zor.
Benzin fiyatları da Türkiye’ye göre %40 civarında daha ucuz. Düz ve geniş yollar, kolay park imkanları ve konforlu trafik yapısıyla Dubai’de araba kullanmak hem ekonomik hem de keyifli.
Hafta sonları arabanıza atlayıp sahile gitmek, güneşlenmek ve yüzmek günlük hayatın doğal bir parçası haline geliyor. Üstelik plajda şemsiye satıcısı yok, kimse sizi rahatsız etmiyor. Bu da Dubai’nin huzurlu ve sistemli yapısının güzel bir örneği.
Sonuç: Dubai’de Yaşamak Hayal Değil, Doğru Planla Gerçek
Dubai, ister yatırım yapmak isteyenler, ister kariyerine yön vermek isteyen profesyoneller, ister çocuklu aileler için birçok fırsat sunuyor. Gayrimenkul yatırımı tek yol değil; iş bulmak, şirket kurmak, özel yeteneklerle uzun dönemli oturum almak gibi birçok seçenek mevcut.
Yaşam kalitesi, ulaşım maliyetleri, sosyal çevre, düşük vergiler ve Türkiye’ye kıyasla ekonomik avantajlarla Dubai, giderek daha fazla Türk vatandaşının ikinci adresi oluyor.
Ancak en sağlıklı yöntem, bu deneyime ilk olarak kiralık bir evle başlamak, çevreyi tanımak ve doğru zamanda yatırım kararını vermek.